Lüleburgaz’ın tarihi Trakya’nın tarihi ile birlikte M.Ö.4500-4000 yıllarına kadar inmektedir. M.Ö. 4200-4000 yıllarında bölgeye ismini veren Trak Kabilesi’nden Odrisler’in yerleştiği sanılmaktadır. Bazı kaynaklara göre yöreye Traklar’ın verdikleri isimler “Begule”, “Bercilion”, “Bergus” ve “Burgaz”dır. M.Ö. 700 yıllarında İstikler, M.Ö. 513’te Pers’ler, M.Ö. 440’ta Atinalılar daha sonra Makedonyalılar ve M.Ö. 163’te Romalıların eline geçmiştir. Roma döneminde büyük hizmeti geçtiği için İmparator Ardedius’e atfen “Arkedioupolis” veya “Arcadiopolis” denmiştir. Bu ad Bizans döneminde de kullanılmıştır. Roma İmparatorluğu’nun M.S. 395’te ikiye ayrılmasıyla Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) sınırları içinde kalmıştır. Bizans döneminde Lüleburgaz’ın bölgenin piskopaslık düzeyinde önemli bir merkez olduğu Bizans kaynaklarından anlaşılmaktadır.

Ancak bahsedilen özelliği yansıtacak derecede esere dünümüzde rastlamak mümkün değildir. Sadece bu döneme ait olduğu düşünülen bir burç (Zindanbaba) ile kaleye ait bazı surlar oldukça tahrip edilmiş olarak mevcuttur.

Daha sonra 1362 yılında Osmanlı Sultanı I. Murat tarafından şehir fethedilerek Lüleburgaz’da Osmanlı Devri başlıyor. Lüleburgaz’ın Osmanlı kenti kimliğine kavuşması ise ancak XVI. yy.’da Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın şehrin kuruculuğunu üstlenmesi sayesinde olmuştur. Sokullu Mehmet Paşa kendi adını taşıyan büyük bir külliye, saray ve çevre düzenlemesiyle Lüleburgaz’ı yeniden imar edip bir şehir haline getirmiştir.

Böylece daha sonraları yoğun üretimi yapılacak çubuk lülelerinden dolayı Lüleburgaz ismini alacak Osmanlı kentinin temeli atılmış olur.

XVII. yy.’da kenti gören seyyahlar ve Evliya Çelebi’ye göre çok sayıda dükkanın bulunduğunu senede bir kez büyük ve canlı bir panayırın kurulduğunu, panayırında sıhır pazarı adıyla tamamlandığından bahseder.

19. yy.’la gelince önce Yunanistan ve Bulgaristan’daki isyanlar, takiben1877-78 Osmanlı-Rus Harbi, Balkan Savaşı (1912-14) ve I. Dünya Savaşı (1914-18), Osmanlı’nın Rumeli’de küçülmesine, sonuçta topraklarının Sevr Antlaşması ile işgaline neden olmuştur.

 Lüleburgaz, bu savaşlarda özellikle Balkan Harbi sırasında büyük zarar görmüştür. 29 Ekim 1912’de Bulgarlar tarafından işgal edilen şehir, 30 Mayıs 1913’te imzalanan Londra Antlaşmasıyla tekrar Osmanlı Devletine geçmiştir. I.Dünya Savaşı Osmanlı İmparatorluğu’nun mağlubiyetiyle sonuçlanınca Trakya önce Fransızlar’ın sonra da Yunanlılar’ın işgaline uğramıştır. Türkiye dolayısıyla Lüleburgaz için oldukça acı günlerin yaşandığı İstiklal Savaşı (1919-1922) Osmanlı İmparatorluğu’nun yerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin zaferiyle sonuçlanan 1922’de yapılan Mudanya Antlaşması’yla Trakya toprakları da düşmandan kurtarılmıştır.

8 Kasım 1922’de Lüleburgaz’a giren Türk Ordusu şehri 2 yıllık işgalden kurtarmıştır. Bu tarih her yıl şehrin Kurtuluş Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Şehir Cumhuriyet döneminde de Kırklareli’ne bağlı kaza özelliğini devam ettirmiştir.

Tweetle